
Metin Cengiz
Metin Cengiz’le Yitik Ülke Dergi için konuştuk.
Söyleşi: Kadir Aydemir
*
-Kitaplarınızın aklınıza doğuş hikâyelerini ve gerçeğe dönüşme yolculuğunu bizimle paylaşır mısınız?
Sevgili Kadir, ilk kitabımdan başlayarak şimdiye değin bütün şiir kitaplarımda tematik çalıştım. Bu çalışmaları, farklı kitaplarda somutlaşan şiirimin ortaya çıkışıyla ilgili biçimsel hikayesi olarak adlandırabilirim. Şiir bende şöyle oluşuyor, okurken, film seyrederken, bir yerden bir yere giderken, yemek yerken, içerken, dolaşırken, köpeğimi, kedimi severken, etrafı seyrederken kafamda belli belirsiz, bazen bir şimşek çakışı gibi, bazen de usul usul bazı imgeler şekilleniyor. Giderek kafamda konuyu şekillendirir, renklendiririm; bir şeyler belirir, uç verir, bir görüntü haline gelir vb. Bu arada bir Word dosyasına uygun bir isim koyarım. İsim hem o dosyadaki şiirleri diğerlerinden ayırmak için geçerli olur hem de o dosya için zihnimde geliştirdiğim düşünce için bir çerçeve. Bazen bu isimler değişir ama bazıları olduğu gibi kitaba da isim oldu. Bir Tufan Sonrası (1988), İpek’a (1993), Gençlik Çağı (1998), Aşk İlahileri (2006), Günümüze Hüzzamlar (2006), Özgürlük Şiirleri (2008), Elemli Şiirler (2015), Hayat Bir Düş (2018), Mercan’a Şiirler (2018) dosyanın isminin kitap ismi olduğu şiir kitapları. Büyük Sevişme (1989), Zehirinde Açan Zambak (1991), Şarkılar Kitabı (1995), İmgeler Benim Yurdum (2011), Yeryüzü Halleri (2013), Dünyayı Dünya Yapan Gölgeler (2023) ise açılan bir dosyanın tamamlandıktan sonra kitaplaşma aşamasında isim alan kitaplar. Şu iki yıldır zaman zaman üstünde çalıştığım İstanbul Şiirleri, Festival Şiirleri ve Ölüm Denilen İçki dosyaları aynı isimlerle yayımlanacak. Sanırım Sahici Yaralarımın Şiirleri de ama bu kitabın adı konusunda biraz işkilliyim. Bunun sebebi şu: sanki diğer eserler sahici yaralarımın şiiri değilmiş izlenimini uyandırıyor. Bunu açıklayacağım, Yeni Şiirler ile Özgürlük ve Aşk Şiirleri dosyalarına daha uygun bir isim bulabilirsem değiştireceğim.
Şiirlerimin hikayelerine gelince… Hepsi benim yaşantımın izlerini taşır. Yaşanmışlık derken, doğrudan hayat hikayemi kast etmiyorum ama bu hayat hikayesine şöyle böyle dokunan, onunla yolları kesişen, hayat hikayelerimle ilgili düşüncelerimin gölgesinin düştüğü, değişen, olgunlaşan, farklılaşan Metin Cengiz’in bu süreçlerinden payını alan, imgelemimde tutunabilen kendimle tartışmalarımın, rüyalarımın, düşlerimin konuk olduğu ya da renklendirdiği, belki yansımasının düştüğü birer şiir. Okumaya devam et →